Gelişen Şırnak'ın Güçlü Sesi...Şırnak Haber  

Şırnak Haber

   

Anasayfa   I   İletişim   I   Şikayet Dilek   I   Açılış sayfası yap   I    Sık kullanılanlara ekle  

   

 TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK     MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...    MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.    “TEFECİLER VE TEFE TÜFE ÜZERİNE…!”EDİ BESE…!    FİNAL FARKI...  

 
   
 
        Güneydoğu
        Türkiye
        Dünya
        Politika
        Ekonomi
        Eğitim
        Spor
        Sağlık
        Bilim Teknoloji

 

 

        Çok Okunalar

  TOKİLERİN KURA ÇEKİM TARİHİ BELİRLENMELI ARTIK

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MUSİAD'TAN AÇIKLAMA...

  MAÇ TARİHİ BELLİ OLDU.

 

Bunun altından kalkamazsınız

 

18.1.2012 03:34:07

 

 

 

 

İktidar, ne kadar susarsa sussun, ne kadar kalabalık bir dalkavuklar alayına sahip olursa olsun bu cinayetlerin altından kalkamaz.

Türkiye’nin “kirli iktidarlardan” bıktığı bir dönemde AKP“temiz bir parti” olarak geldi iktidara.

Zor zamanlardan geçti.

Sonra “geçmiş suçların ve cinayetlerin” hesabını soran dürüst bir parti olarak kitlelerin kalbini kazandı.

Kirlenmiş bir siyasetin ortasında yeni ve lekesiz bir parti olmanın olağanüstü hazzını yaşadı.

Lakin Türkiye gibi bir ülkede “temiz” kalmak çok zor.

İktidarının ilk yıllarındaki Hablemitoğlu cinayetini “geçmişin” günahları arasına yazarsak AKP döneminin üç büyük cinayeti var.

Hrant Dink.

Behçet Oktay.

Ve son olarak şu dehşet verici Uludere Katliamı.

Hrant Dink cinayetinin arkasındaki isimlerin çoğu açıkça bilinmesine rağmen siyasi iktidar o isimlerin ortaya çıkarılması için pek bir çaba göstermedi.

Hatta tam tersine, bugün Markar Esayan’ın yazdığı haberde okuyacağınız gibi Dink cinayetine karışan hemen hemen bütün isimler “terfi” ettirildi.

Devletin TİB gibi resmî müesseseleri Dink cinayetinin ortaya çıkarılması için uzun yıllar boyunca işbirliği yapmadı, hiç kimse onları işbirliğine zorlamadı.

Dink davasının bugün sonuçlanmasını bekleniyor ama ortada birkaç tetikçi çocuktan başkası yok.

Bu davayı böyle kapatırlarsa, emin olun bu dosya ileride yeniden açılacaktır.

Davanın soruşturulması sırasındaki bütün ihmaller, suçluyu saklama çabaları, şaibeli insanların korunması da yetkililere sorulacaktır.

İkinci büyük cinayet Özel Harekâtçı Behçet Oktay’ın öldürülmesi.

Bu cinayet, yalancı bir tanığın sözleriyle “intihar” denerek kapatıldı.

Dosya daha sonra yeniden açıldı.

“İntihar etti”
 denen kurbanın kaburga kemiklerinin kırıldığı, iki mermiyle vurulduğu anlaşıldı.

Ama bu dava da garip bir dirençle karşılaştı.

Kuvvetli ve kararlı bir irade bu cinayetin üstüne gitmedi, aksine cinayetin üstü örtülmeye çalışıldı.

Devlet, kendi görevlisinin öldürülmesinin peşine düşmekten kaçındı.

Üçüncüsü ise çok yeni yaşadığımız Uludere Katliamı.

Bu katliam konusunda hükümet hâlâ bir açıklama yapmıyor.

Başbakan, bu katliamda sorumlu olabileceklere “teşekkür” ediyor.

Hürriyet
’ten İsmail Küçükşahin’in yazdığı ve henüz yalanlanmayan çok çarpıcı habere göre 34 köylüyü bombalayan uçakların pilotları karargâhta tutuluyorlarmış.

Evlerine bile gitmelerine izin verilmiyormuş.

Bu, çok ciddi bir iddia.

Küçükşahin bu haberi “teyit ettiremediğini ama çok güvendiği bir kaynaktan” öğrendiğini söylüyor.

Eğer haber yanlışsa hemen yalanlamaları ve pilotların nerede olduğunu açıklamaları gerekir.

Yok, eğer doğruysa...

O zaman da pilotları niye herkesten gizlediklerini, evlerine bile göndermediklerini halka anlatmaları beklenir.

Uludere’yle ilgili her konuda olduğu gibi bu konuda da hükümet ve Genelkurmay sessizliğini koruyor.

Bu sessizlik kuşkuları arttırıyor.

Kurtuluş Tayiz’in bugünkü haberinde göreceğiniz gibi kuşkuları arttıran başka olaylar da var.

38 kaçakçının altmış katırla birlikte vurulmasından bir gün önce “aynı yoldan” yaklaşık 150 kaçakçı geçiyor.

Eğer o yoldan kaçakçı kılığında PKK’lıların geçeceğine dair ellerinde on gün önceden gelen bir istihbarat varsa o kaçakçıları nasıl görmediler?

Yok, oradan geçenlerin kaçakçı olduğunu bildikleri için onlara dokunmadılarsa ertesi gün 38 kişiyi niye bombaladılar?

Hükümet bu sorular karşısında sessiz duruyor, sanırım medyanın haysiyetten yoksun sessizliğine ve teslimiyetine güveniyor ama o medyanın gücü de, çapı da yetmez bu katliam konusunda hükümeti korumaya.

Öldürülen 34 kişinin değil Başbakan’ın savunuculuğunu yapan bir medya halkın saygısını kazanamaz, hiçbir iktidarı da savunamaz, kendi adını lekeler sadece, kalabalık bir tıynetsizler güruhuna birkaç kişi daha katılır, hepsi o kadar.

İktidar, ne kadar susarsa sussun, ne kadar kalabalık bir dalkavuklar alayına sahip olursa olsun bu cinayetlerin altından kalkamaz.

Bu halkın aklı ve vicdanı var.

Ne Dink’i, ne Oktay’ı, ne de paramparça bedenleri katırlarla taşınan otuz dört köylüyü siyasi oyunlara kurban eder.

Bugün değilse yarın mutlaka hesabını sorar.

AHMET ALTAN / TARAF 

 

 

        

Bu yazıya 0 adet yorum yapıldı.

 

   Diğer Yazılar                                             Yazarın Tüm Yazıları..>>

  “FETÖ'CÜ DENİLİP GEÇİLECEK BİR İŞ DEĞİL BU" 18.7.2016 14:28:13
  KÜRTLERE SAYGI GÖSTERMEYECEKSENİZ, AYRILIN! 12.10.2014 15:44:03
  No pasaran… 12.9.2014 00:46:48
  Ecdat 29.11.2012 01:18:44
  aynalı salon ve pastane 17.11.2012 02:17:58
  Kürtler ve para 7.10.2012 02:11:37
  lkollü içki ve gazoz 20.9.2012 04:39:33
  Delirme 21.8.2012 03:19:35
  Ordu ve Şemdinli 3.8.2012 16:39:51
  Kürdistan 1.8.2012 17:15:20
        Yorumlanan Haberler

 

        Şırnak'ta Hava Durumu

CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU  CİZRE'DE HAVA DURUMU

 

        Yararlı Linkler

T.C.Kimlik Numarası

Emekli Sandığı İşlemleri

Vergi Kimlik No.

SSK İşlemleri

BAĞKUR İşlemleri

Resmi Gazete

 

        Site İçi Arama

 

        Ziyaretçi Sayımız

2338009

 

 
 
 
 

 

Gelişen Şırnak Haber

Adres: Atatürk Mah. Bayındırlık Eski Binası Tel-Faks :+90 486 216 58 88 Merkez / ŞIRNAK - Türkiye
© Copyright Şırnak Haber 2004 Tasarım:Faruk GÜNEŞ

Şırnak Haber